Suriye’de 27 Kasım’da başlayan süreçle birlikte, 61 yıllık Baas rejiminin devrilmesi Suriyeliler için yeni bir devri başlattı.
Halk ihtilalinin akabinde Türkiye’ye sığınan Suriyeliler de anavatanlarına dönüş seyahatlerini hızlandırdı.
Ülkelerine geri dönen Suriyeliler, yeni hayatlarına başlamak için nakit gereksinimlerini karşılamak ismine Türkiye’deki mal varlıklarını satmaya başladı.
ARAÇLARINI PİYASA ALTINDA SATIYORLAR
Antakya ilçesi Haraparası Mahallesi’ndeki araç pazarına gelen Suriyeliler 300 bin TL ile 500 bin TL ortasında olan araçlarını piyasanın altında satışa sunuyor.
Araçlarını bir an önce elden çıkarmak isteyen Suriyelilerin, araçlarını ucuza satışa koymasıyla otomobil pazarında olumlu tarafta hareketlilik yaşanmaya başladı.
“ARABAMI SATIP SURİYE’YE DÖNECEĞİM”
Arabasını satıp 11 yıl sonra ülkesine dönecek olan Suriyeli Musap Elubeydi, “Ben 2013 yılından beri Türkiye’de yaşıyorum. İnşaatlarda boyacılık yapıyorum. Otomobilimi satmak için otomobil pazarına geldim. Otomobilimi satıp aldığım parayla evvel borçlarımı ödeyeceğim. Borcu ödedikten sonra ülkeme geri döneceğim. Kalan parayla da konut yapacağım.
Suriye’de Hama kentine gideceğim. Hama’daki konutumun biraz hasarı var fakat tadilatını yapıp yaşayacağım. Otomobilimi satıp gelecek hafta Suriye’ye gideceğim. Türk kardeşlerimiz bize çok yardım etti. Onlara ve Cumhurbaşkanına çok teşekkür ederim. İnşallah Suriye daha güzel olacak. Allah Esad’ın cezasını verecek. Savaş bitti ve biz de ülkemize geri döneceğiz” dedi.
“GERİ DÖNMEK İÇİN ARAÇLARINI UCUZA SATIYORLAR”
Suriyelerin araçlarını satmalarının piyasayı olumlu tarafta etkilediğini söz eden Hamza Alış, “Ben devamlı buraya gelirim. Buradaki 2 aracımıza 230 bin TL ile 220 bin TL alıcı arıyoruz. Suriyeliler savaş bitmeden evvel araç satmıyorlardı fakat savaş bittiği için araçlarını satmak zorunda kalıyorlar.
Suriyeliler ülkelerine geri dönmek için araçlarını ucuza satmaya çalışıyor. Ben aracıma 230 bin TL fiyat verirken 200 bin TL’ye fiyatı düşüreceğim. Bu biçimde olumlu düşüşler olacak” sözlerini kullandı.
